Akuamarin (Aquamarine) Taşı adını Latince “deniz suyu” anlamına gelen “aqua marinusun” kelimesinden alır. Rengini içinde bulunan demir elementinden alır. Akuamarin oldukça yaygın bir mineraldir…
Akuamarin taşını ayırt eden bir diğer unsurda genellikle kusursuz olmasıdır. Bu kusurları ve kapanımlarıyla ünlü olan zümrütten çok farklıdır. Akuamarin taşının kusursuzluğu mohs sertlik ölçeğinde 7,5 ila 8,0 arasında bir sertlik derecesine sahip olmasına rağmen kesilip işlenmesinin çok kolay olmasından kaynaklanır…
Akuamarin açık havada gökyüzünün rengini alabilir. Bu nedenle GÖKZÜMRÜT adıyla da anılır.

Akuamarin; binlerce yıldır büyüleyici masmavi rengiyle her zaman dikkatleri üzerine çekip ilgi odağı olmuştur. Çok eski zamanlarda koruma ve cesaret taşı olarak bilinir ve bu amaçlar doğrultusunda kullanılırdı. Denizciler denize açıldıklarında güvenli seyahat etmek ve boğulmalara karşı koruduğuna ve açık denizde hastalıklara karşı güçlü koruma sağladığına inandıkları için akuamarin taşını yanlarında taşırlardı.

 Akuamarin Taşının Faydaları

 Akuamarin taşının kişinin ilaçlara bağımlılığını azaltmaya yardımcı olduğu ve böbrekleri, karaciğeri,   dalağı ve tiroid bezlerini güçlendirerek sıvının tutulmasını önlemeye yardımcı olduğu ve böylece   genel olarak vücudu arındırdığı söylenir.

 Kolye olarak takılan akuamarin taşının karşılaşılabilecek birçok boyun ve boğaz problemini tedavi   edeceği söylenir. Vücut ve boyun şişliklerinin üzerine konulduğunda şişliği azalttığı ve lenf   bezlerini  güçlendiren ve dengeleye yardımcı olduğu bilinmektedir. Bu taş aynı zamanda hipofiz ve   tiroid bezlerini dengeler ve ürettikleri hormonları düzenler. 

Ayrıca;

  1.  Akuamarin vücut üzerinde genel bir tonik etkiye sahiptir ve karaciğer, böbrekler ve diğer   organların vücudu temizlemesine yardımcı olur. Gözlerin, çenenin, dişlerin ve midenin sağlığını   destekler.
  2.  Bağışıklık sistemini yatıştırır ve güçlendirir ve otoimmün hastalıkların iyileşmesine yardımcı olur.   Vücutta sorunlu bölgenin üzerine konulmalıdır ya da çakraların üzerine yerleştirilmelidir en etkili   olduğu bölge boğaz çakrasıdır.
  3.  Akuamarin zihni sakinleştirmek ve stresi azaltmak için kullanılır. Kullanıcının hayatına hoşgörü   getirir ve yargılama dürtüsünün üstesinden gelmeye yardımcı olur. Sorumluluklarından bunalmış   hassas insanları enerjisi ile destekler. Kişinin algısını ve zihnini keskinleştirir ve kafa karışıklığını   giderir.

  4. Antik çağlardan beri ışığın ruhlarını çekmek ve karanlığın ruhlarını geri püskürtmek için kullanılmıştır. Kişinin sezgisel ve basiret yeteneğini destekler. Meditasyon için çok güçlü bir taştır. Yüksek bilinç ve manevi farkındalık yaratır.
  5. Eski zamanlarda insanlar yaşamış oldukları göz problemlerini tedavi etmek için gözlerinin üzerine akuamarin taşı koyarlardı.
  6. Kronik bademcik iltihabı, boğaz ağrısı, ses tellerinde oluşan hastalıkların tedavisinde de etkilidir.
  7. Şifacılar karaciğer ve mide problemlerini iyileştirmek için akuamarin kullanır.
  8. Yıpranmış sinirleri olan insanlar üzerinde şaşırtıcı derecede sakinleştirici bir etkisi vardır.
  9. Akuamarin taşının meditasyon sırasında konsantrasyon arttıkça algı duyusunu keskinleştirdiği bilinmektedir. Akuamarin ayrıca kaygı ve korku duygularını hafifletir.

    Akuamarin taşının fiziksel iyileştirici özelliklerinin solunum üzerinde yoğunlaştığına inanılmaktadır. Akuamarin taşının “nefes taşı” olduğu düşünülmektedir.

    • Solunum yolu, akciğer ve sinüs problemlerini hafifletebilir.
    • Alerji, saman nezlesi, soğuk algınlığı ve bronşiti hafiflettiği düşünülmektedir.
    • Cilt iltihaplanmasına neden olan hastalıklar egzama, kurdeşen, sedef hastalığı gibi rahatsızlıkları hafiflettiği düşünülmektedir…